Rusya’ya yönelik ambargo: ‘Avrupa Birliği ve NATO hatadan dönmezse yıkıma uğrarlar’

Rusya’ya yönelik ambargo: ‘Avrupa Birliği ve NATO hatadan dönmezse yıkıma uğrarlar’

Donbass operasyonu sonrası Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımlar, küresel krizlere davetiye çıkarmaya devam ediyor. Rusya’ya karşı ambargo kararları sonrası Avrupa’da rekor enflasyon rakamları görülürken, Batı şimdi de kendi uyguladığı yaptırımların sonuçlarını gıda sektöründe görmeye başladı.

Birleşmiş Milletler’in Dünya Gıda Programı (WFP) Başkanı David Beasley konuyla ilgili olarak, pandeminin ekonomik artçı sarsıntılarına bir yenisinin daha eklendiğini belirterek 13 yılın zirvesine yaklaşan ham petrol fiyatlarının da etkisiyle, “Gıda için şimdiden 2019’a göre yüzde 30 daha fazla ödeme yapılıyor” açıklamasında bulunmuştu.

Gıda fiyat endeksi grafiklerinde patlama yaşandı

Emtia sepeti için uluslararası fiyatlardaki aylık değişiklikleri izleyen BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) de, gıda fiyat endeksinin şubat ayına göre yüzde 12.6 artarak ortalama 159.3 puana ulaştığını duyurdu. FAO tahıl fiyat endeksi, 2021’deki fiyatların ekonomik buhran yaşanan 2008 seviyelerine ulaştığını gösterirken, Ukrayna krizinden bu yana grafiklerde patlama yaşandığı gözlemlendi.

‘Çiftçi, artan yakıt ve gübre maliyetlerine ek olarak, yaptırımlar yüzünden tedarik sorunlarıyla da karşı karşıya’

FAO verilerine göre 2019 ile Mart 2022 arasındaki farka bakıldığında; tahıl fiyatlarında yüzde 48, akaryakıt fiyatlarında yüzde 86, gübre fiyatlarında ise yüzde 35 artış yaşandı. Bu nedenle ABD merkezli Wall Street Journal gazetesine göre çiftçiler, artan yakıt ve gübre maliyetlerine ek olarak yaptırımlar nedeniyle yaşanan tedarik sorunlarıyla da karşı karşıya.

Yaptırım uygulanan Rusya, önemli emtia gruplarında dünya ihracatının büyük bir kısmını oluşturuyor

FAO Genel Direktörü Qu Dongyu tarafından Mart ayında yayınlanan makaleye göre; buğday, bitkisel yağ ve mısır dahil olmak üzere birçok önemli tarım ürününde dünya ihracatının büyük bir kısmını oluşturan Rusya, kimyasal gübre üretiminde de lider konumunda. Makaleye göre birçok Avrupa ve Orta Asya ülkesi, kimyasal gübre ihtiyacının yarıdan fazlasını Rusya’dan karşılıyor. Ayrıca azotlu gübrelerin hammaddesi olan doğalgazın en büyük kaynağı da yine Rusya’dan sağlanıyor. Bunun yanı sıra petrol ihracatının da yüzde 11’ini karşılayan Rusya’ya karşı Batı’nın yaptırımlarından kaynaklanan aksamalar, zincirleme etkilerin halihazırda kendini göstermeye başladığı bir tablo ortaya koymuş oldu. Tarım kesimi; akaryakıt, doğalgaz ve elektrik kullanımı yanında, kimyasal gübreler, tarım ilaçları ve mineral yağların üretimi için gereksinim duyduğu enerjiden mahrum kalmış oluyor.

Bu sorunlar, küresel gıda sistemini alarm durumuna geçirdi. Uzmanlara göre Rus ekonomisinin izolasyonunu artırmaya yönelik uygulanan yasaklar; gıda, yakıt ve gübre fiyatlarını yıllarca yüksek tutma potansiyeline sahip.

Avrupa’da gıda krizi kapıyı çalıyor

BM mart ayında dünya gıda fiyatlarının tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığını ve dünyadaki açlık riskine ilişkin endişeleri artırdığını söylerken Avrupa da kapıdaki krizin etkilerini hissetmeye başladı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, 23 Mart’ta düzenlenen Avrupa İnsani Forumu’nda konuşarak, Avrupa Birliği’ni ‘son derece ciddi’ bir küresel gıda krizinin başlayabileceği konusunda uyardı.

Gıda bankalarından Boris Johnson’a mektup: ‘İnsanların aç kalmasını önleme kapasitemizden derin endişe duyuyoruz’

Durum, İngiltere genelinde 550’den fazla gıda bankasından oluşan Bağımsız Gıda Yardım Ağı’nın (IFAN) verilerine de yansıdı. IFAN, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Maliye Bakanı Rishi Sunak’ı, ‘hızla artan’ yoksulluk ve açlığı azaltmak için derhal harekete geçmeye çağıran bir mektup yazdı.

Johnson’a gönderilen mektubunda azalan alım gücünden bahsedilerek, “Zaten tanık olduğumuz ıstırabın ölçeğinden ve gelecek haftalarda ve aylarda insanların aç kalmasını önleme kapasitemizden derin endişe duyuyoruz. İnsanların gelirlerini kararlı bir şekilde artıracak önlemler acilen alınmalı. Gıda bankaları kırılma noktasına geliyor” denildi.

Gıda krizi konusunda Rusya’ya uygulanan ambargoların payını masaya yatıran emekli öğretim üyesi ve Vatan Partisi Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Çiftçi Bürosu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Çakır, mevcut durumu ve yaşanabilecek senaryoları Sputnik’e değerlendirdi.

‘Şimdiki enflasyon hiç sayılır, kısa sürede hatadan dönmezlerse ekonomik yıkıma uğrarlar, Rusya’ya yaptırım silahı geri tepecektir’

Avrupa Birliği ve NATO’nun zoraki kurulmuş, hantal örgütler olduğuna vurgu yapan Çakır, Karar alma ve eyleme geçme süreçleri ve refleksleri yavaş. Çok konuşup az iş yapan yöneticileri var. ABD ile birlikte Ukrayna’yı kışkırtarak, Rusya Federasyonu’nu tahrik ederek çatışmayı tetiklediler. Doğalgaz başta olmak üzere enerji, kimyasal gübreler ve tarım ürünleri açısından Rusya’ya bağımlılar. Rusya büyük bir pazar ve Almanya başta olmak üzere birçok AB ülkesinin ticari ve ekonomik ilişkileri var. Rusya’ya yaptırım silahı geri tepecektir. Kış günü doğalgaz vanası kapatılırsa donacaklar. Enerji yokluğunda sanayi çarkları duracak. Ciddi bir pazarı kaybedecekler. ABD’nin kuyruğuna takılarak yaptıkları blöfü sürdürmeleri mümkün değil. Şimdiki enflasyon hiç sayılır, kısa sürede hatadan dönmezlerse ekonomik yıkıma uğrarlar. Ukrayna’yı ateşe süren ABD onları da çökertmiş olur. Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesi ABD sermayesine karşı durma esasına dayanmaktadır. Şimdi ABD’nin dümen suyunda gitmeleri akılla bağdaşmaz. NATO Sovyet Rusya tehdidine karşı kurulmuştu. NATO 30 yıl önce varlık sebebi ortadan kalkmış bir mevtadır” dedi.

‘Avrupa’da toplumsal tepkiler çok sert ve yıkıcı olabilir’

Yaptırımlar sonucu oluşan kriz tablolarında Batılı hükümetlerin kendi halklarından bir tepki görmesinin de ihtimal dahilinde olduğuna dikkat çeken Çakır, “Aile dayanışmasının olmadığı Avrupa’da toplumsal tepkiler çok sert ve yıkıcı olabilir. Almanya gibi en güçlü ekonomiye sahip ülkede bile zincir marketlerin kamulaştırılması isteniyor” dedi.

‘Rusya Avrupa’ya bağımlı değil ama Avrupa Rusya’ya bağımlı, süreç uzarsa Avrupa ya ekonomik olarak çöker ya da diz çöker’

Çakır, Rusya’nın ‘çok büyük ve güçlü bir ülke’ olduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“Bir kere caydırıcı askeri gücü var. Hatta bütün dünyayı yok edecek güçte nükleer silahlara bile sahip. Uzay teknolojisi var. Çeşitli ve zengin enerji kaynakları var. Çin, Türkiye, İran ve Orta Asya ile dayanışma halinde. Yerli paralarla ticaret yaygınlaşıyor. Rusya Avrupa’ya bağımlı değil ama Avrupa Rusya’ya bağımlıdır. Kısa dönemde başka çözümleri de yok. Süreç uzarsa Avrupa ya ekonomik olarak çöker, ya da diz çöker.”

‘Açlık çekmekte olan yoksul ülkelerin durumu iyice güçleşecek, bu yapay krizin bir an önce sönümlenmesi en akılcı yol’

Avrupa’nın yeterli parasal kaynaklara sahip olduğuna vurgu yapan Çakır, “Pahalı da olsa bir şekilde gıda sorununu çözer. Ama gıda maddeleri pahalanınca, halen açlık çekmekte olan yoksul ülkelerin durumu iyice güçleşecek. Lojistik faaliyetlerin aksaması ve taşıma maliyetlerinin artması mevcut gıdaların sevkiyatını bile olanaksız kılabilir. Hiçbir mantıksal yönü olmayan bu yapay krizin bir an önce sönümlenmesi en akılcı yoldur” şeklinde konuştu.

‘Buğday ithalatına bağımlı olan ülkelerin küresel arz üzerinde daha fazla baskı yaratacak şekilde ithalata hız verme olasılığı var’

Gıda konusunda dünyayı ne gibi zorluklar beklediğine değinen Çakır, araştırmalarından yaptığı alıntıları da paylaşarak şunları kaydetti:

“Yaptırımlar nedeniyle limanlar kapatılmış, girdi fiyatları ve taşıma maliyetleri artmıştır. Bu durum Şubat 2022’de gıda fiyatlarının tüm zamanların en yüksek düzeyine çıkmasına yol açmıştı. Örneğin, buğday ve arpa fiyatları 2021 boyunca yüzde 31, kolza yağı ve ayçiçek yağı fiyatları yüzde 60’tan fazla arttı. Buğday ithalatına bağımlı olan ülkelerin küresel arz üzerinde daha fazla baskı yaratacak şekilde ithalata hız verme olasılığı var. Mısır, Türkiye, Bangladeş ve İran, buğdayın yüzde 60’dan fazlasını Rusya ve Ukrayna’dan satın almakta olan dünyanın en büyük buğday ithalatçıları. Bunların hepsinin olağanüstü miktarda dışalımı var. Lübnan, Tunus, Yemen, Libya ve Pakistan da buğday arzı için büyük ölçüde bu iki ülkeye bel bağlıyordu.”